top of page

Seyyan (Oskay) Hanım

1913 Selanik – 1989 İstanbul

Tangolar, dinleyeni bambaşka bir dünyaya götürür. Aşka bir davet, bitmeyen sevdaların hikâyesidir onlar. Bu derin duyguların tercümanı olmayı ise tangolar ustalıkla başarır. Peki, bu güzel melodileri eşsiz sesiyle kuşaktan kuşağa taşıyan kimdir diye sorarsanız, "Seyyan Hanım" der eskiler...

Seyyan Hanım, 1913 yılında Selanik’te Karakaş kökenli beş çocuklu bir ailenin tek kızı olarak dünyaya geldi. Bazı kaynaklarda İstanbul doğumlu görünse de ailesinin aktardığı bilgilere göre Selanik doğumluydu. Babası Hikmet Bey, annesi Rabia Hanım’dı. Babası, erkek kardeşleriyle eşit olduğunu vurgulamak için ona "eşit" anlamına gelen Seyyan adını vermişti. Büyük Mübadele sırasında birçok Selanikli aile gibi İstanbul’a göç ettiler ve Kanlıca’da bir konağa yerleştiler. Babası Hikmet Bey, bir dönem Mustafa Kemal Atatürk’ün özel kuryeliğini yaptı. Samsun’a çıkan Mustafa Kemal Paşa’ya katılmak için Karadeniz’e açıldığı sırada bir suikast sonucu hayatını kaybettiğinde Seyyan Hanım henüz 7 yaşındaydı.

İlköğretimini tamamladıktan sonra, ağabeyi Osman Bey’in teşvikiyle İstanbul Konservatuarı’na girdi ve Mösyö Talariko’dan dersler aldı. Konservatuarda İtalyanca ve Fransızca şarkılar söylerken keşfedildi. Henüz 16 yaşındayken Kadıköy Operet Sahnesi’nde (bugünkü Süreyya Sineması) özgün Türk müzikleri icra etmeye başladı. Bu eserler plaklara kaydedilerek yayımlandı. Böylece, Türkiye’de sahne sanatlarında, özellikle tango müziğinde kadın öncülerden biri olarak adını duyurdu.
1930-1932 yılları arasında, bugünkü Atlas Sineması binasında yer alan Moulin Rouge adlı mekânda bir buçuk yıl sahne aldı. Necip Celal Andel’in bestelediği Türkiye’nin ilk Türk tangosu Mazi Kalbimde Yaradır adlı eseri seslendirdi. Bu plak çok beğenilince ardı ardına Necip Celal Bey’in tangolarını seslendirdi. Teğmen Sait Oskay ile tanışıp evlendikten sonra sahne hayatını bıraktı. Eşiyle Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde yaşadı ve dört çocuk annesi oldu. Ancak sanatla bağını koparmadı; Sahibinin Sesi firmasıyla yaptığı 10 yıllık anlaşma kapsamında 50 kadar plak çıkardı.

1942 yılında ikinci çocuğuyla birlikte müzik piyasasından tamamen çekildi. Yıllar sonra, 1978’de bir radyo yapımcısı onu İstanbul’da keşfetti ve birkaç radyo programına katılmasını sağladı. 1979 yılında Fehmi Ege’yi anma gecesinde, Atatürk Kültür Merkezi’nde onur konuğu olarak sahne aldı. Son röportajını 1985 yılında Murat Belge’ye verdi. 1989 yılında İstanbul’da hayata veda etti.

Seyyan Hanım, yüzlerce yıldır süregelen modern ve kendine has Selanik kültürünü benimsemiş; çağdaş, erkek-kadın eşitliği bilincinde yetişmiş, Atatürk Cumhuriyeti’nin sanat alanındaki ölümsüz isimlerinden birisi olmuştur.

Yazar: Ardınç Akman (Uzak Akrabası)

bottom of page